Orijinal adı ile Le Voyage Dans La Lune yani Ay’a Yolculuk, Ünlü Fransız sinemacı Georges Méliès tarafından 1902 yılında çekilmiştir. Bilimkurgu, fantastik, macera kategorisindeki filmin senarist ve yönetmeninin yaptığı yüzlerce kısa filmden en ünlüsü olan bu film, ilk bilimkurgu filmidir. Senaryoda kardeşi Gaston’un desteğini alan Méliès, yönetmenlikte tek başınadır.
Profesör Barbenfouillis liderliğinde bir grup astronomun Ay’a gitmesini konu alan filmde sanatçı Jules Verne’in yazdığı Ay’a Seyahat kitabı (1865) ve H.G.Wells’in yazdığı Aydaki İlk İnsanlar (First Men İn the Moon-1901) eserinden esinlenmiş. Bu esinlenme sonucu eser, ilk uyarlama film olarak da anılır. Sinema tarihinin erken dönem filmleri arasından sıyrılan bir eserdir. İlk sessiz bilim kurgu filmi olan eser bunun yanı sıra ilk konulu, seyirlik ve dekor kullanılan oyunculu film özelliğini de taşır. Sinemanın ilk dönemlerinde hor görülmüş ve sanattan sayılmamış durumu düşünülürse, yönetmenin edebiyat gibi köklü bir sanat dalından faydalanması oldukça radikal bir eylemdir. Çünkü o dönemde sinema sektörü daha gelişmemiş bir bebek haldedir. Bu şartlar düşünüldüğünde kullanılan dekor yoğunluğu, çok oyunculu performansları, dans ve etkileyici müzikleri, kendine has görüntü çekimleri ve yöntemleri ile bu film aldığı tüm övgüleri hak ediyor. Zamanını ve sınırlarını bir hayli aşmış ardından gelen filmeler için ilk kez işlenen konusu ile de bir başyapıt haline gelmiştir. O dönemde daha çok günlük hayat anlatılan sinemada böylesine farklı bir konunun işlenmesi dikkat çekmiştir. Bugün hala her izleyenin zihninde farklı yansımalar oluşturan eser yönetmeninin tecrübesi ile de oldukça zenginleşmiştir. Sıradan hikayeler yerine yönetmen burada kendi dünyasını oluşturmuş farklı bir evrenin kapılarını izleyicileri için açmıştır. Yıllar sonrada açılan o kapıdan içeri girip yürüyen yüzlerce bilimkurgu filminin temelini tamamen farklı bir bakış açısına dönüştürmüştür.
Zamanının ötesinde bir film olarak değerlendirilen fantastik film, insanoğlunun geçmişten günümüze en çok merak ettiği uzayı keşfetme ve merak duygusu ile bilginin ışığında barındırdığı ilklerle sergilenir. Saniyede 16 kare hızla oynatıldığında film 14 dakika sürer ve 30 tablo kullanılarak çekildiği biliniyor. Orijinal hali ile siyah beyaz olan filmi eşiyle kare kare boyamış ve renkli hale getirmiştir. Méliès tüm bu tabloları kendi çizerek üretmiştir. Kendi keşfettiği film çekme yöntemlerini kullanmasıyla ortaya çıkan ilklerle seyirciyi daha da heyecanlandırmış ve eserin ününe ün katmıştır. Bu ilgi çekici çalışmaları ile diğer filmeleri arasından rahatlıkla parlar Ay’a Yolculuk.
Başrolde izlediğimiz Profesör ise yönetmen Méliès’den başkası değildir. Diğer oyuncuların isimleri ise Bleutte Bernon, Hendi Delannoy’dir.
Ay’a Yolculuk filminin konusu
Film dünyalıların Ay’dan kaçarak dünyaya dönme maceralarını konu alan farklı bir evren içerisinde geçer. Yoğun tartışmalarla Ay’a yolculuk yapma fikrine kafa yoran bilim adamları sonuçta anlaşıp roket yapmaya karar verirken, işçiler tarafından roket hızla tamamlanır. Ay’a ulaştıklarında onları Ay’ın yerlileri karşılar ve tutsak ederler. Dünyalıları liderlerine götüren Aylılar, onları liderlerinin karşısına çıkarır. O anda bilim insanlarından biri kralın üzerine atlar onu yok eder toplu şekilde kaçmaya başlarlar. Bazıları ip sarkıtıp bazıları roket içinde Dünya’ya düşer. Aylılardan bir yerlide bu rokete tutunarak dünyaya düşer. Dünya’da büyük coşku ile karşılanan bu önemli bilim insanları büyük bir zaferle karşılanarak bilimin zaferini ilan ederler. Tam bu sırada ortaya çıkan yerli Dünyalıları korkutur ancak içlerinden biri ipi Aylının boynuna dolayarak onunla eğlenmeye başlar. Dünyalı onu oynatır, ehlileştirmeye çalışır. Hatta onu köleleştirir.