2002 yılında Ronald Harwood tarafından senaryolaştırılan, yapımcılığını ve yönetmenliğini Roman Polanski’nin üstlendiği Piyanist filminin oyuncu kadrosunu; Adrien Brody, Thomas Kretschmann, Frank Finlay, Maureen Lipman… isimlerin oluşturduğu, savaş-dram-biyografi türünde Alman-Polonya- İngiliz ve Fransız ortak yapımı bir renkli filmdir.
Piyanist filminin konusu
Film, 1930 yılında Polonya’nın yetenekli piyanist ve besteci olan Yahudi asıllı Władek Szpilman’ın o dönemde yaşanan Varşova Ayaklanması’nın bastırılması üzerine Subay Wilm Hosenfeld’ın yardımlarından ötürü hayatta kalmasını, yaşadıklarını, ilişkilerini, bunun üzerine subayında yardım isteyip, bulunamamasını konu edinmektedir.
Sinematografik açıdan Piyanist filmi
Film, gerçek hayatta yaşanan Śmierć Miasta adındaki otobiyografisine dayanmaktadır. Film gerçek anılara dayadığından ötürü yönetmen oldukça gerçeğe sadık bir film çekmeye çalışmıştır. Savaşta küçük bir çocukken kendisinin başına gelen olaylardan da ilham almıştır. Władysław Szpilman karakteri için seçmelere 1400’den fazla oyuncu katılmıştır. Fakat Adrien Brody’de karar kılındı. Başrol oyuncusu Adrien Brody, canlandıracağı karakter için altı haftalık uyguladığı diyet listesiyle on dört kilo vermiştir. Aynı zamanda kendisi bu rol için piyano çalmayı da öğrenmiştir. Hatta bu role hazırlanmak için arabasını satıp, evine gitmemiş,kendisi ıssız bir dağa çıkıp orada üç ay boyunca herkesten iletişimi koparıp izole bir şekilde yaşamaya çalışmıştır. Filmde Jurek karakterini, yönetmen Roman Polanski seslendirmiştir. Ana karakter Adrien Brody 29 yaşında ‘’En İyi Erkek Oyuncu Oscar’’ ödülünü kazanarak, en genç Oscar sahibi olan oyuncu olarak tarihe imzasını atmıştır. ‘’Fransız Uluslararası Film’’ ödüllerinde içinde tek bir Fransız kelimenin bile geçmediği halde en iyi film ödülünü alan tek filmdir.
Piyanist filminde Nazi baskısı derin bir şekilde ele alınmıştır. Filmde yönetmen kendi bakış açısını başarılı bir şekilde beyaz perdeye yansıtarak, 2. Dünya Savaşı’nın ne kadar anlamsız, acımasız, vahşice olduğunu seyircisine tekrardan göstermektedir. Yaratılan atmosferin ve oyuncuların performanslarının muazzam olması ve umut kavramının sonuna kadar sorgulandığı bir yapım olmuştur.
Nazi soykırımının Polonya’da yaşamakta olan bir piyanist tarafından çarpıcı bir şekilde aktarıldığı bu filmde Adrien Brody’nin başarılı değişimleri görülmektedir. Filmin başlarında Brody iyi bir görünüşe sahipken, filmin sonlarına doğru zayıf birine dönüşmesi bile seyirciyi etkileyen faktörler arasında yer almıştır. Filmin birçok sahnesi yüreklere dokunup hafızlarda yer edinmektedir. Örneğin; askerlerin ana karaktere ‘’neden o montu giyiyorsun’’ dediklerinde karakterin ‘’üşüyorum’’ demesi gibi ya da tekerlekli sandalyeye mahkum bir yaşlının acımasızca balkondan atıldığı sahne gibi ya da filmin en acıklı, en duygusal, en trajikomik diyebilecek sahnesi ise Władysław Szpilman’ın konserve kutusunu açmaya çalışırken düşürdüğü sahnedir. Özellikle Yahudilere yapılan işkenceler, onları yakmaları, aç bırakmaları, ölümler… bunun gibi filmde görülen birçok sahne seyircisini etkilenmekle kalmayıp karakterle de özdeşleştirilmektedir. Karakter ne yaşıyorsa, hangi duygu durumundaysa seyircide aynı hisleri yaşamaktadır. Yönetmen bu filmle seyircisine bir şey anlatmamakta, olanı, yaşananı göstermektedir. Bütün dünyanın içinde böyle acımasız bir canavar olduğunu bunun yanında insani duygularında (merhamet, acıma) bulunduğunu göstermek istemiştir.
Piyanist filmi, kurgusuyla, senaryosuyla, oyunculuklarıyla, kamera açılarıyla, çekim ölçekleriyle, kamera hareketleriyle, ses efektleriyle ışık kullanımıyla, kontrastıyla, kompozisyonuyla, açılış müziği ile özellikle savaş atmosferini oluşturan soğuk renk tonlarının hakim olmasıyla harika bir iş çıkarmışlardır ki bunu da aldığı ödüllerle ve 8.7 IMDb puanı ile ispatlamıştır.
Bu filmler de ilginizi çekebilir!
Masum Bir Kız ve Bir Katilin Hikayesi: Leon Sevginin Gücü
Kötüye Karşı İyilerin Filmi; Schindler’in Listesi
V For Vendetta neyi temsil ediyor? Maskenin Ardındaki Yüz: Guy Fawkes kimdi?