
Sinemamızın uluslararası anlamda ilk başarısı olan, yönetmenliğini ve senaristliğini Metin Erksan’ın yaptığı Susuz Yaz filmi 1963 yılında siyah beyaz çekildi. Necati Cumalı tarafından 1962 yılında yazılan aynı isimli hikâyeden uyarlandı.
İzmir’in Urla ilçesine bağlı Bademler köyünde çekildi. Başrollerinde Hülya Koçyiğit, Erol Taş ve Ulvi Doğan’ın oynadığı film, birçok anlamda ilklerin filmi oldu. Hülya Koçyiğit’in ilk sinema filmi ve Erol Taşında profesyonel anlamda oynadığı ilk filmdir.

Susuz Yaz Filminin Konusu
Metin Erksan’ın mülkiyet konulu olarak Yılanların Öcü filminden sonra ikinci filmi olan Susuz Yaz’da, Ege’nin kurak bir köyünde su için birbirleriyle mücadele eden köylüler anlatılmaktadır. Köyde su kaynakları, çiftliklerinden su çıkan, birbiriyle tamamen zıt karakterlere sahip olan Hasan ve Osman’ın elindedir. Osman çıkan suyu sahiplenip köylülere vermek istemez. Hasan ise tam tersi fikirde olup suyu köylülerle paylaşmak ister. Köylülerle kavga eden Osman bir köylüyü öldürür. Fakat suçu Hasan üstlenip o cezaevine girer. Hasan cezaevine düşünce Osman, Hasan’ın eşi Bahar’a göz koyar. Filmin konusu özetle bu şekilde.

Susuz Yaz Filminin Başarıları
Büyük yankı uyandıran filme Berlin Film festivalinden davet geldi. Fakat Sansür Kurulu filmin gösterimine ve ‘’Ülkemizi temsil edemez’’ diye yarışmaya katılmasına izin vermedi. Bundan dolayı Metin Erksan ve Ulvi Doğan arasında tartışmalar yaşandı. Fakat Ulvi Doğan bir yolunu bulup filmin kayıtlarını arabanın bagajında Almanya’ya götürdü. Metin Erksan’ın ismini de değiştirip filmi yarışmaya soktu. Film inanılmaz bir şekilde ilgi görüp 1964 yılı ‘’Altın Ayı’’ ödülünü kazandı. Ödül kazanması Türkiye’de çok ses getirdi. Bundan dolayı devlet filme itibarını iade etti. Oyunculara ödüller verildi. Ayrıca aynı yıl ‘’Meksika Altın Maya’’ ödülünü de kazandı.

Susuz Yaz Filminin Özellikleri
Restore edilerek 2008 yılında Cannes Film Festivalinde tekrar gösterilen Susuz Yaz’ın bazı özellikleri şu şekilde sıralanabilir;
-37. Oscar ödüllerine aday adayı gösterildi. Bu anlamda ilk Türk filmi oldu.
-Sinemamızda böyle evrensel özellikleri olan başka bir film yoktur. Çünkü evrensel bir sorun ele alınmıştır. Metin Erksan kırsal bölgelerde yaşayan insanların temel çaresizliklerinden birini nesnel olarak ele almıştır.
-Sadece bir film değil aynı zamanda sosyolojik bir olay olarak da görülür.
-Filme Altın Ayı ödülünün verilmesinin gerekçesi: Habil- Kabil hikâyesini modern ve etkili biçimde anlatmasıdır
-Hülya Koçyiğit filmde oynadığında 15 yaşındaydı.
-Yapımcı Ulvi doğan filme sonradan erotik sahneler ekleyip bunu Avrupa’da yayınladı.
-1973 yılında ikincisi çekildi. Bunun yönetmenliğini Yılmaz Duru yapmıştır.